İnşaat Mühendisliğinde BIM ile Daha İyi, Hızlı ve Ucuz Proje Yönetimine Giden Zorlu Yol
Mimarların ve inşaat mühendislerinin birbirleriyle anlaşmaktan başka çareleri yoktur. Ne de olsa, büyük projeleri hayata geçirmek için birlikte çalışmak zorundalar; bu yüzden, işbirliği yapmaları kaçınılmazdır. Yine de farklı vizyonlar ve hedefler, çalışma yöntemleri, standartlar ve ölçü birimleri, bazen inşaat mühendisliği projelerinin yönetim sürecinde sürtüşmelere neden olabiliyor. Bu tür sürtüşmeler de teslim tarihlerinin uzaması ve ayrılan bütçenin üzerine çıkılması anlamına gelebiliyor.
Kaliforniya’daki Fuscoe Engineering şirketinde BIM (Yapı Bilgi Modellemesi) yöneticisi John Rodriguez, hayati önem taşıyan bu iki altyapı mesleğini icra edenler arasındaki çalışma ilişkisinin büyük ölçüde değişmekte olduğunu söylüyor; ve BIM’in hem vaat ettiklerinin hem de yol açtığı zorlukların bu değişikliği elzem kıldığını belirtiyor.
Rodriguez, “Ticaret anlamında hâlâ temel farklılıklar olsa da; günümüzdeki tasarım aşamalarında, entegrasyon, işbirliği ve paylaşım daha çok yer tutuyor ve daha ayrıntılı tartışmalar çok daha erken aşamalarda yapılıyor,” diyor. “Mimarlar ve inşaat mühendisleri, ortak standartlar oluşturma ve verileri paylaşma konusunda kesinlikle çok istekliler.”
Tüm bunlar, doğru yönde atılan olumlu bir adım olsa da; sırada, birlikte çalışan bu grupların BIM alanındaki uzmanlığını artırmak ve BIM’in daha çok benimsenmesini sağlamak gibi büyük zorluklar var. Rodriguez, Fuscoe’da tam da bunları ele alıyor. Teknik ekibin BIM eğitimini ilk başta akıl hocalığı yoluyla aldığını söyleyen Rodriguez, şunları aktarıyor: “Engellerle karşılaştıkça, ekibin öğrenmesini sağlayan birçok fırsat doğuyordu. Artık BIM eğitimi, daha iyi yapılandırılmış bir yaklaşımla veriliyor. Bu yıl şirketimizin tamamına, şirketin farklı şehirlerindeki ofislerinde bir dizi BIM tanıtımı yaptım. Ayrıca, mevcut müşteri tabanımızda şu anda yer alan BIM fırsatlarını da belirlemeye başladık.”
Geleneksel eğitim bu işin bir parçası olsa da; Rodriguez, Fuscoe’da BIM kültürünü geliştirmek için, akıl hocalığının ve şirket genelinde öğrenmenin birlikte gerçekleşmesinin de en az bu kadar önemli olduğunu belirtiyor. Tepeden aşağıya her seviyede bağlılık, kilit bir unsurdur.
“Fuscoe’da BIM’e destek, yönetim kurulu başkanımız ve kurucumuz Pat Fuscoe’yla başlıyor ve bu durum tüm şirkete ilham veriyor,” diyen Rodriguez, “Henüz geçtiğimiz hafta, en seçkin müşterilerimizden birinin projesini yöneten kıdemli şeflerimizden biri bana geldi ve projedeki yeraltı tesisatlarında gerçekleştirilmek üzere bir çakışma tespiti yapılmasını istedi. Sadece birkaç yıl önce, isteyebileceği bir şey değildi bu! Henüz beş dakika bile geçmemişti ki sonuçları kendisine ilettiğimde, teknoloji şefin aklını başından aldı,” diye ekliyor.
Rodriguez, BIM yöneticisi (ve Autodesk Sertifikalı İnşaat Mühendisliği Uygulama Uzmanı) olarak, Fuscoe’da yaptığı işlerin çoğunun, doğrudan inşaat mühendisliğiyle veya mimarlıkla ilgili olmadığına dikkat çekiyor. “Ben teknolojiye odaklanıyorum,” diyen Rodriguez, “BIM’in bir disiplin olarak ortaya çıkmasıyla birlikte, geleneksel mühendislik ve mimarlık rollerinin dışında başarıya giden belli bir yol oluştu,” ifadesini ekliyor.
Rodriguez, BIM’e maliyet tasarrufu sağlayan bir iş aracı olarak yaklaşarak, kendisi için, BIM çalışmaları alanındaki yatırım getirisini ölçebilecek belirli, ölçülebilir, kabul edilen, makul ve zamana bağlı (SMART) bir hedef belirleyebildi: “Kullandığımız BIM teknolojisi projeden projeye değiştiği için bu zorlu bir görev. Navisworks gibi teknolojilerin proje inceleme amacıyla kullanıldığını görüyoruz, bu da bizim daha az yapı belgesi hazırlayıp çıkış almamızı sağlıyor. Böylece bu yolla, azalan maliyetleri ölçebiliyoruz.”
Rodriguez, bütçe ve teslim tarihleri konusunda da BIM’den farklı şekillerde yararlanıyor. Ancak bu faydalar, beraberinde yeni zorluklar getiriyor. Rodriguez, “İletişim kurduğumuz yolları bir düşünün,” diyor. “Birleştirilmiş modeller” beraberinde sosyal medya tarzı araçları getirmeye başladı ve ekip içinde ve ekipler arasında daha iyi iletişim kurulması her zaman istenen bir şeye dönüştü. Fakat bu durum, dikkatin dağılması ve hatta sorumluluk sorunlarının ortaya çıkması gibi ihtimalleri de beraberinde getiriyor. Taşeronlardan birinin bizden çakışma tespiti yapmamız talebinde bulunduğunu varsayalım. Bu talep, inşaat yapılırken hem zamandan hem de paradan tasarruf yapılmasını sağladığı için, bizim açımızdan makul; ancak bu işlem zaman alıyor ve bu işten kimin sorumlu olduğu veya bu iş için ödemeyi kimin yapacağı açık değil. Bu konudaki standartları ve sözleşme dilini geliştirmeye daha yeni başlıyoruz.”
Rodriguez, bir kapalı konut sitesi projesinde yakın zamanda yapılan bir çalışmayı örnek veriyor. “Bu projede, yoğun nüfuslu kentsel bir alandaki mevcut dev yapıların içine ve etrafına, kocaman yeni siteler yerleştiriyoruz. Hem de yer altı yapılarının oldukça karmaşık olduğu bir yerde,” diyor ve ekliyor: “Başarılı olmamızda bütüncül ve entegre bir proje teslimi önemli bir rol oynuyor. Örneğin, tesisatlar ve istinat duvarları gibi bileşenleri etkileyen çakışmaları görebilmek için ilk aşamalarda Navisworks yazılımını kullandık. Bu tür çakışmalar, sonrasında çok daha büyük baş ağrılarına ve tamamen kaçındığımız pahalı değişiklik talimatlarına neden olabiliyor.
Peki, Fuscoe’da çalışan mühendisler, çakışmalar konusunda tasarımcılarla sürecin ne kadar başında görüşmeli? Rodriguez, kavramsal çalışmaların kafa karıştırıcı alanlardan biri olduğunu açıklıyor. “Modeller artık tasarım aşamalarının çok başlarında bir araya geliyor ve biliyoruz ki mimar ortaklarımız genellikle hâlâ o zamanlarda bile kavramsal çalışmalar yapıyor. Bu yüzden örneğin, kaldırım irtifak hakkıyla çakışan peyzaj bileşenleri olduğunu fark ettiğimizde, mimarların dikkatini bu duruma ne zaman çekmek uygun olur? Genellikle kendimizi telefon görüşmeleri yaparken veya e-posta atarken buluyoruz; modelle kolaylaştırılan iletişimle karşılaştırıldığında bu, biraz eski moda gibi görünebiliyor.”
Rodriguez, BIM kullanılan tasarımlar dünyasında kendini rahat hissettiren birkaç basit ve kesin ilkeden birini, bunun gibi sorunlarla karşılaştığında ortaya koyuyor: “Tasarımın iki boyutlu hali iyi değilse, üç boyutlu hali de işe yaramıyor.” Başka bir deyişle, iyi bir etüt çalışması çok değerli; sınırların, irtifak haklarının yanı sıra, kanalizasyon ve tesisat gibi mevcut özelliklerin iki boyutlu konumları kesin olmadığında, üç boyutlu tasarım aşamasında daha fazla zaman harcama olasılığı artıyor.
Rodriguez gibi BIM yöneticileri için, şirket kültürünün beslenmesi, en az yeni teknolojileri takip etmek kadar önem taşıyor. İleri sıçramaların yanında, geri adımlar da atılıyor.
“Bu bir ekip işi!” diyen Rodriguez, şunları ekliyor: “Ekibimle birlikte büyük ilerlemeler kaydettiğimizi hissettiğim günler oluyor, sonra bir anda yeni bir teknoloji kapımızın önüne bırakılıyor, biz de bu yeni zorlukları anlamaya çalışıyoruz. Müşterek bir yapı bilgi modellemesinin tüm potansiyelini kullanabilmek adına, satıcıların ve müteahhitlerin yanı sıra, müşterilerimizle ve onların danışmanlarıyla işbirliği yapmak için elimizden geleni yapıyoruz.”