Önceden İmalatla İnşaat, Hindistan’daki Altyapı İhtiyacını Karşılayabilir mi? KEF Infra’ya Göre Bu Mümkün
Hindistan, Krishnagiri’nin dışındaki bir önceden imalat tesisi olan KEF Infra One’da, evler, kafeteryalar ve hastaneler ile bu yapıların içinde monte edilecek hazır kapılar, pencereler, banyo aksesuarları ve mobilyalar montaj hattından bir bir çıkıyor. Kef Infra One, ev inşa etmeyi, bir aile yemeği için süpermarketten bir çırpıda yiyecek, tabak çanak ve pişirme gereçleri almak kadar kolaylaştıran, tek başına yeterli bir adrestir.
Hindistan’da altyapı talepleri devasa niteliktedir. Ülkenin yerinden yönetim anlayışı ve inşaat sektörünün emeğe dayalı iş gücüne bağlılığı göz önüne alındığında, bu seviyedeki modüler yapı entegrasyonu, bütün sektörler genelinde uzak bir hayal olarak kalmaktaydı. KEF Infra, sadece dört duvar ve bir çatıdan çok daha fazlasını tek seferde sunan yapı donanımlarını monte etmek için, tasarımı, mühendisliği ve imalatı bir araya getiren dünyadaki tek tesis olduğunu söylüyor.
KEF Infra Yönetim Kurulu Başkanı Faizal Kottikollon, “Bir Mercedes bayisine gidip de ‘Bana bir kullanma kılavuzu verin, bu donanımı ben birleştireceğim,’ diyen birini hiç duydunuz mu,” diyor. “Bayiye gidersiniz, galeriden bir araba sipariş edersiniz, bu iş böyledir. Bizim de binalarla yapmaya çalıştığımız şey bu. Bina imalatı işindeyiz.”
KEF Infra’nın hedefi, inşaat süresini sektör standartlarına kıyasla yarıya düşürmek. Altyapısının Hindistan kadar acil bir şekilde ve hızla geliştirilmesi gereken çok az yer var. Danışmanlık şirketi McKinsey & Company 2030’a kadar ülkede, kentlerde yaşayanların nüfusunun yaklaşık 200 milyon daha artacağını tahmin ediyor, bu da 1,2 trilyon dolarlık bir sermaye yatırım gerektireceğini belirtiyor. Bu da her yıl 743 ila 929 milyon metrekare ticari ve meskun alan (Yalova ilinin büyüklüğüne eşdeğer) demektir.
Kottikollon, “Her Hintlinin bir evi olması için, önümüzdeki beş yılda en az 20 milyon eve ihtiyacımız var. Yine önümüzdeki beş yılda üç milyon hastane yatağı gerekiyor. Bunu nasıl başaracağız?” diye soruyor. “Mevcut inşaat yöntemleriyle bunu başaramayacağız.”
Krishnagiri tesisi, ön dökümlü beton; ön imalat banyo bölmeleri ve modüler, hacimsel odalar; modüler MEP (mekanik, elektrik ve tesisat) sistemleri; tam cephe ve kapı sistemleri için alüminyum kaplama ve mobilya ve döşeme için doğrama bölümü olmak üzere, dört bölümden oluşuyor. Tüm tesiste betonu, montaj için hazır elemanlar ve tam yapı bölmeleri halinde kalıba dökmek üzere, şantiye dışı imalat teknolojisi kullanılıyor. Şirket, Autodesk Revit ve iş modeli için çok önemli olan Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) kullanıyor.
Kottikollon’un en çok ilgi gören projesi, 2017’de Bangalore yakınlarında teslim ettiği 400’den fazla kantin (gezici kafeteryalar) olmuştur. Merkezi ve ek mutfak ağlarıyla hizmet veren kantinler, işçi sınıfından ve yoksul Hintliler için ucuz yemek (öğle ve akşam yemeğinin maliyeti yaklaşık bir lira) sunuyor. Kantinler her gün 200.000 kadar kişiyi doyururken, KEF Infra, Karnataka eyaleti genelinde daha fazla kantin kurmak için çalışıyor.
Her kantinin duvarında, eski devlet başkanı İndira Gandhi’nin grafik beton kullanılarak yapılmış resmi bulunuyor ve günde dört kantinin inşası ışık hızında tamamlanıyor. Projenin tamamının tasarımı ve tesisatı da eşit derece hızlı oldu. Eyalet hükümeti, Ağustos ayının ortasına kadar kantinleri kuracağına dair vaatte bulunmuştu; ancak hükümet, KEF Infra’ya başvurduğunda takvim yaprakları 1 Mayıs’ı gösteriyordu.
Kottikollon, daha önce Birleşik Arap Emirliklerinde endüstriyel petrol ve gaz vanası imal eden bir şirket kurdu ve bu şirketi sattı. Şirket, zaman ve malzeme masraflarını imalat programından kaldırmak için teknolojiyi kullanarak, vanalarını rakiplerinin imalat süresinin dörtte birinde yaparak başarıyı yakalamış. Bu mühendislik yaklaşımını, binaların emtia olarak değerlendirildiği KEF Infra’da da devam ettiren Kottikollon, yeni girişimini her şeyden önce bir teknoloji şirketi olarak gördüğünü söylüyor.
Ancak ortaya çıkan sonuç, inşaat altyapısı veya yeni bir imalat teknolojisi olsa da Kottikollon, KEF Infra’nın motivasyon kaynağının, Hindistan’daki ezici eşitsizlik düzeyini azaltmaya yönelik sosyal baskı olduğunu söylüyor. Kottikollon, ilk girişimine büyüdüğü yer olan Hindistan’ın Kerala eyaletindeki bir özel okulun deneme niteliğinde olan bir yenileme projesiyle başlamış ve inşaat dünyasına kendi deyimiyle “sosyal girişimci” olarak adım atmış. “Devlet okullarının durumu çok vahim çünkü okullarda yeterli sayıda tuvalet bulunmuyor,” diyor Kottikollon. “Sınıf sayısı yetersiz. Bu okullarda yemek yemek için güvenli bir yer yok. Tamamı büyük ölçüde viran durumda.”
İlk restorasyonun birinci aşaması yaz tatili sırasında 95 günde tamamlanmış. Önceden imalat ve modüler tekniklerini dikkat ve özenle geliştirerek KEF Infra, birkaç hafta içinde yeni okullar ve diğer gerekli altyapıyı tasarlayabilecek, imal edecek ve montajını yapacak kapasiteye ulaşmış.
Kottikollon, “Bu eyalet bu modeli temel alarak 1.000 adet devlet okulu üretiyor,” diyor. “İşte bu olay, altyapının aslında ne kadar hızlı tasarlanıp inşa edilebileceğini ve açıkçası teslim edileceğini fark etmemizi sağladı ve KEF’in olduğu gibi benim hayatımda da yeni bir sayfa olacak. İşte tüm bu önceden imalat fikri böyle gerçekleşti ve ardından hastanelere, otellere ve konutlara yöneldik.”
KEF’in geçen yıl Calicut şehrinde tamamladığı 500 yataklı hastane ABD’deki standart hastanelerin yatak başına düşen masrafının dörtte biri maliyetle, 18 ayda inşa edilmiştir. Ve ufukta daha fazla ilgi çekecek projeler görünüyor. KEF Infra, Hintli bilgi teknolojisi devi Infosys için Hindistan’ın Mysore şehrinde yapılacak dünyanın en büyük desteksiz saat kulesini inşa ediyor. Bu kule yaklaşık 135 metrelik uzunluğuyla, önceki rekor sahibini (Birmingham Üniversitesindeki Old Joe saat kulesi) 30 metreden fazla geçerek gölgede bırakacak ve tamamen şantiye dışında inşa edilmiş olacaktır.
KEF Infra ayrıca, konut yapıların ve evlerin önceden imalatla inşa edilmesi için çok fazla yatırım yapıyor. Şirket, uygun fiyatlı konutlar konusunda kendi sistemlerinin, kamu sektörünün tedarik ettiğinden daha yüksek kalite ve daha fazla dayanıklılık sağlayabildiğini iddia ediyor. KEF Infra, farklı fiyat aralıklarındaki çeşitli modellerle (bunların bazıları üç saatte kurulabiliyor) deneyler yapıyor.
Kottikollon’un adını kendisinin koyduğu en heyecan verici proje ise “Elektronik Ev Projesi”: bir buket çiçek gibi, tasarlayıp internetten sipariş verebileceğiniz evler. “Neredeyse 50 kadar tasarım arasından seçim yapabileceksiniz,” diyor. “Tek katlı, iki katlı, iki yatak odalı, üç yatak odalı, dört yatak odalı seçenekler olacak. Bu evler, akıllı bir evde mevcut olan tüm teknolojiyi de barındırabilir fakat buradaki asıl fikir, tüm tasarım, inşaat ve teslim sürecini aşırı derecede kolaylaştırarak, bir kişiye ev alma gücünü vermemizdir.
Hızla uygulanabilen altyapıya şiddetle ihtiyacı olmasına rağmen, ülkedeki ucuz el emeği ve imalat teknolojisi için nispeten düşük eşiği hesaba katarsak, Hindistan aslında yüksek teknolojili modüler inşaat için biçilmiş kaftan değildir. Ancak, şirket önceden imalatı burada etkin maliyetle kurabilirse, dünyanın geri kalanı KEF Infra’nın adını yakında duyacaktır.