Bir Adam, Makinesi ve Kenya’nın İmalat İşlerini Bir Üst Seviyeye Çıkarma Misyonu
İrili ufaklı Kenya kasabalarında, zanaatkârlar, oto tamircileri ve küçük ölçekli imalatçılardan oluşan sivil bir topluluk, sessizce de olsa ülke ekonomisinin çarklarını harıl harıl döndürmeye devam ediyor.
Bu tamirciler ve üreticiler, ihtiyaç duydukları her şeyi genellikle sınırlı kaynaklarla yaratırlar ve yaparlar. Jua Kali olarak bilinen bu çok yönlü zanaatkar grubu, Kenya ekonomisinin hayati ve büyüyen bir unsurudur. Ancak, Avrupa ve Asya’dan akın eden seri imalatçılar ve ucuz mallar yaşam tarzlarını tehdit etmektedir.
Ancak, William Maluki’nin planı gerçekleşirse, en azından bir Jua Kali grubunun geleceği güvence altına alınacak ve belki de Kenya’nın plansız imalat işlerini daha yıllar boyu pekiştirecek.
Kenya, Nairobi’deki Gearbox ortak imalat alanında baş mühendis olan Maluki, CNC tabanlı yeni bir boru bükme makinesi üzerine öncü çalışmalar yapıyor. Metal çerçeve imalatçıları için tasarlanmış olan bu makine, üreticilerin birbiriyle tıpa tıp aynı olan hassas ve tutarlı çerçeveleri daha kısa sürede oluşturmasını sağlayacak. Söz konusu metal çerçeveler, el arabalarında, çelik borudan oluşan mobilyalarda ya da Kenya’nın özel sektöre ait minibüs filosu olan matatus için üretilen koltuklarda kullanılıyor.
Maluki, “Buradaki felsefe, işlem kalitesinin güvence altına alınması, ürün kalitesinin garanti edilmesidir” diyor.
Jua Kali, Svahili dilinde “şiddetli güneş” anlamına geliyor. Bu da bu esnafların birçoğunun, kendilerini kavurucu güneşten koruyacak bir dükkanları dahi olmadan, çoğu zaman yoğun trafiğin yanındaki yol kenarlarında çalıştığı gerçeğini yansıtıyor. Bir Jua Kali imalatçısı, tek bir kişi ya da küçük bir emekçi kolektifi olabilir ve bir ürünü bir sefere mahsus ya da küçük çaplı partiler halinde üretir.
Jua Kali sektöründeki birçok imalatçı, mesleklerini, örgün öğretimden ya da eğitimden ziyade, diğer imalatçıların yanında yıllarca çalışıp, iş başında deneyim kazanarak öğreniyor. Kâr marjları az olsa da 48 milyondan fazla insanın yaşadığı bu ülkede bu grup, mütevazı bir şekilde geçinmeyi başarıyor.
Jua Kali’nin birçoğu teknolojik donanımdan yoksun, çok azı böyle bir lüksü karşılayabilecek durumda. Tamamen iptidai olmasa da ellerindeki aletler, Avrupa, Asya ve Amerika’nın CNC makinelerinden, 3B yazıcılarından ve Haas marka frezelerinden milyon ışık yılı uzakta. Buna karşılık, ürünlerinin genelde tatmin edici ve ucuz olduğu görülüyor. Hatta bazen sadece ucuz değil, aynı zamanda daha düşük kalitede oldukları da düşünülebilir. İthal ürünlerle de her zaman rekabet edemiyorlar.
Ancak bu küçük işletmeler, Maluki’nin boru bükme makinesi sayesinde, kısa bir süre sonra büyük ölçekli seri imalat yapan üreticiler karşısında daha rekabetçi hale gelip, kâr edecekler ve Kenya’nın önemli bir ekonomik yönünü ayakta tutacaklar.
Maluki, “Jua Kali sektöründeki birisi için, asgari ekonomik sipariş miktarlarından bahsetmenizin bir anlamı yoktur” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Onların, kendi ürünlerinden 100 adet imal edeceklerse, bunu yaklaşık aynı kalitede ve maliyette yapabilecekleri, on adetlik sipariş üretme esnekliği sağlayan bir makineye ihtiyaçları var. Ben Jua Kali sektöründeki bu emekçilere, her ne imal ediyorlarsa bunu ucuz ve tekrarlanabilir kalitede ve çok büyük miktarlarda üretmeye yarayan ekonomik bir araç vermeye çalışıyorum.”
Maluki bu senenin başında, 9 numaralı Autodesk İskelesi Teknoloji Merkezinde kendi boru bükme makinesini tasarlayıp imal etmek için dört ayını harcadı. Bu tesiste, ileri teknoloji ürünü prototip donanımından faydalanabildiği gibi, boru bükme prototipini geliştirip şekillendirmek için, 9 numaralı İskele ve Autodesk Vakfı yönetiminin organize ettiği geri bildirim seansları yoluyla, deneyimli kadrolar ve endüstri liderleriyle işbirliği yaptı.
3B CNC bükme yapabilecek olan makine, çeşitli tasarım ölçümleri dahil olmak üzere kullanıcı parametrelerini alabiliyor ve sonra da boru bükümü için gerçek zamanlı bir grafik model üretiyor. Bugün boru bükme makinelerinin çoğu büyük ölçüde hidrolik ve bakımı zor makineler. Ancak Maluki’nin makinesi tamamen elektrikli olacak ve bu da Jua Kali iş modeline uyması açısından önemli.
Maluki, “Hidrolik makineler de elektrikle çalışıyor ancak benim amacım tamamen elektrikli bir boru bükme makinesi yapmak,” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Hidroliğin işe dahil edilmesi ek bakım anlamına gelir ve bu da karmaşıklığı artırır. Ben sadece, tamamen elektrikli ve mekanik bir makine tasarlamak ve yapmak istedim.”
Ayrıca, nadiren kâr marjlarının üstünde çalışabilen Jua Kali için daha ekonomik bir seçenek olabilmesi açısından Maluki, makinesini kullananlardan, parti sayısından ziyade büküm başına ücret alacağını söylüyor. Maluki, “Büküm başına takribi rakam yaklaşık beş ABD sentine karşılık gelen 50 şilin olacak,” diyor.
Maluki, Jua Kali’nin ve diğer imalatçıların daha hızlı ve daha ucuza üretim yapmalarına yardımcı olmak için, ikinci nesil boru bükme makineleri oluşturmak amacıyla, makinesinin bilgisayarından veri toplamayı planlıyor. Veriler ayrıca kişiselleştirmeye de izin verecek ve böylece zanaatkârlar daha ucuz ve daha verimli ürünler üretebilecek.
Artık Kenya’ya geri dönen Maluki, hizmet etmeyi amaçladığı insanlara hayalini sunmaya bir adım daha yakın.
Maliki, Jua Kali için, “Çok yaratıcı ve çok becerikli insanlar” diyor ve devam ediyor: “Bu insanların çoğu genç olduğundan, ben de kendimi genç sayıyorum, bu insanlara imkan verilirse, onlar ülkeyi ileri götürmek için en iyi seçenek olacaktır; çünkü onlar, tabiri caizse, bu ülkenin halk kitleleridir.”
Ancak Maluki için, ilk boru bükme makinesini bitirip çalıştırmak herhangi bir başarı anlamına gelmiyor. Hatta mağazalara 100 makine yerleştirdiğinde dahi bu, onun için bir başarı sayılmayacak.
Bunun yerine Maluki ancak, onun gibi birisinin, çok iyi bir fikri olan yaratıcı bir düşünürün, özgün bir şey deneyip de; Maluki’nin düşünüp, oluşturmak ve imal etmek üzere saatler harcadığı bu makineyi kullanmak için, yepyeni bir yol keşfetmesi halinde başarının geleceğini belirtiyor.
Maluki, “Bunun daha uzun vadeli etkisinin insanların, Jua Kali sektörünün ürettiği mallara çok daha fazla güvenmeye başlamaları olacağını umuyorum,” diyor ve sözlerini şöyle tamamlıyor: “Ardından gelecekte, ekonomide daha büyük bir pazar payına sahip olacaklar ve ekonomi için kritik önem taşıyan bir istihdam yaratacaklar.
Benim için gerçek başarı, bu insanların, makinenin yaratıcısı olarak benim hayal dahi edemediğim ürünleri imal etmeleri ve hatta onu kullanarak yeni ürünler icat etmeleri olacak. Sahip oldukları araçlarla, şu an için yapamadıkları harika işleri yapabilecekleri bir araca bir anda eriştiklerinde, birilerinin bu fırsatı görüp makinenin kapasitesinden yararlanarak işlerini artırmak üzere yeni ürünler yaratması, benim için asıl başarı olacak.”