Skip to main content

Müzeler Şu An Kapalı: Sanat Kurumları Kapılarını Sayısallaşmaya Açıyor

städel müzesi sanal gerçeklik gözlük sayısallaşan müzeler

Uzun bir süre boyunca, sanatın ve kültürün sayısallaşması pek ciddiye alınmamıştı. Derken bir gün korona virüs çıkageldi. Müzelerin kapatılmasının ardından, ziyaretçilerin sanatla buluşmasının tek yolu sayısal medya oldu. Bazı şanslı müzeler buna hazırlıklıydı. Diğerleri bu yeni şartlara yaratıcılıkla karşılık verdi.

DroidSolutions adlı şirketin yönetim kurulu başkanı Dennis Willkommen, “Sayısal içeriğe erişim sayısı Mart ayının ortalarında müthiş bir artış gösterdi,” diyor. “Uygulama mağazasında %200 oranında bir artıştan bahsediyoruz.” Willkommen’in, Almanya’nın Leipzig şehrinde bulunan şirketi, KULDIG markası altında müze rehberleri için mobil uygulamalar geliştiriyor. Willkommen konuyu şöyle açıklıyor: “Bu uygulamaların mevcut geleneksel çoklu ortam içeriğini, harika 360 derecelik görüntülerle birleştirmek artık mümkün. Bu sayede, evinizin rahat ortamında müzeleri ziyaret edebilirsiniz.”

wiesbaden müzesi uygulama jawlensky sergisi
Almanya’da bulunan Wiesbaden Müzesi’ndeki Jawlensky sergisi yaz aylarına kadar devam edecek. Koronavirüs badiresi, yaratıcı çözümler üretmeyi zorunlu kıldı. Müze uygulaması sayesinde, sanal ziyaretçiler artık sanat eserlerini evlerinden görebiliyor. Kaynak: DroidSolutions.

Almanya’da bulunan Wiesbaden Müzesi, ekspresyonist ressam Alexej von Jawlensky’nin eserlerinin yer aldığı bir sergi planlamıştı ancak Kovid-19 salgını nedeniyle müze, kapılarını kapatmak zorunda kaldı. Eserlerin birçoğu ödünç alındığından ve yazın geri verilmeleri gerektiğinden, ziyaretçiler müze uygulaması sayesinde sanat eserleri evlerinden keyifle izleyebilecekler.

Mimarlığın Öğrettikleri

Viyana’daki Kunsthistorisches Müzesi gibi kurumlar için yüksek çözünürlüklü ve etkileşimli 3B turlar hazırlayan Avusturyalı şirket 3D-Scans’ın yönetim kurulu başkanı Christian Popp, korona virüs salgını sürecinde sayısal sanat içeriklerine büyük bir rağbet oluştuğunu doğruluyor. Popp, sergileri kaydetmek için mimarlık, mühendislik ve inşaat sektörlerinde de kullanılan, yüksek kaliteli profesyonel bir fotoğraf makinesi olan Matterport’u kullanıyor. Popp süreci şöyle anlatıyor: “Tarama yapmak için sergi alanında iki-üç saat geçiriyorum. Bunları işleme süreci de 48 saat sürüyor.” Oluşturulan tura daha sonra metinler, görseller, ses, video ve bağlantı adresleri eklenebiliyor. Bunun ardından insanlar, evlerinden çıkmadan sergiyi gezebiliyorlar.

Sanal Gerçeklik, Sanat Dünyasıyla Haşır Neşir Olmanızı Sağlıyor

Sanal gerçeklik deneyimi için ihtiyacınız olan tek şey, basit bir görüntüleyici. Bunun için, kendi görüntüleyicinizi yapmak veya akıllı telefonunuzu içine yerleştirebileceğiniz çeşitli karton ve plastik kılıflar sunan Google Cardboard kullanmak gibi, gayet uygun maliyetli çözümler bulunuyor. Popp, yine de en iyi görsel deneyimi, sanal gerçeklik gözlüklerinin sunduğunu söylüyor. Willkommen bunun, “akıllı telefonlardaki görüntü kalitesi ve algılayıcı teknolojisinin, sanal gerçeklik gözlüklerin teknolojisine nispeten çok daha basit olmasından” kaynaklandığını belirtiyor. Ortaya çıkan sonuç inanılmaz. Kendinizi gerçekten müzedeymiş ve sergiyi geziyormuş gibi hissediyorsunuz.

Sanal gerçeklik gözlüklerinin ilk versiyonlarını kullanmak için yüksek performanslı bilgisayarlar gerekiyordu ancak bazı yeni modelleri herhangi bir bilgisayar bile olmadan kullanabiliyorsunuz. Bağımsız sanal gerçeklik gözlüklerinin en popüler modelleri arasında, Oculus Go ve HTC Vive bulunuyor.

360 derecelik görüntü müze
360 derecelik görüntüler, akıllı telefon, tablet, kişisel bilgisayar veya sanal gerçeklik gözlükleriyle deneyimlenebiliyor. Kaynak: Shutterstock.

BIM, Sanal Gerçeklik Ve Artırılmış Gerçeklik Sanata Ve Kültürel Mirasa Erişime Katkı Sağlıyor

Fransa’da Art Graphique & Patrimoine (AGP) şirketi, 2019 yılında bölgesel Kültür Bakanlığı (DRAC) tarafından Pays de la Loire bölgesindeki beş katedralin 3 boyutlu incelemesini yürütmek üzere görevlendirildi. Dijitalleşme ve mirasın korunması hizmetinde yeni teknolojilerin kullanımı alanında öncü olan Fransız şirketi, Architecte des Bâtiments de France’ın (Kültür Bakanlığı’nın bir parçası) potansiyel hasarla başa çıkmak için tanı oluşturmasını sağlayacak bir veri tabanı yaratmak üzere çalışmaya başladı. Sonunda, bu dijitalleştirme, bir restorasyon projesi için bile kullanılabilirdi.

Bu proje için veriler lazergrametri (lazer tarama tekniği) ile titizlikle toplandı ve BIM modelini elde etmek için Autodesk ReCap Pro kullanılarak işlendi. Yazılım, özellikle, kesim yapmak ve gözlemleri kolaylaştırmak için nokta bulutlarının izole edilmesini sağlıyor. Son olarak, şirket, müşterinin istekleri doğrultusunda AutoCAD üzerinden kesme planları üretti.

Bugün, AGP, dijital teknolojilerdeki uzmanlığı ve müzeler daha önce Fransa genelinde halka kapalı olmasına rağmen, genellikle halka kapalı olan yerler de dahil olmak üzere ülke çapında tarihi anıtların ve kültürel yerlerin ziyaret edildiği gelişmiş ve sanal turlar sunmasıyla sektöründe lider olduğunu doğruluyor.

Çevrim İçi Sanat Artık Çok Moda

Sayısallaştırılmış sanat eserlerinin çoğu, müzelerin internet sitelerinde veya dünyanın en büyük çevrim içi sanat koleksiyonu olan Google Arts & Culture’da bulunabilir. Bu platform şu anda benzeri görülmemiş bir talep artışı yaşıyor. Halen, 70 ülkeden yaklaşık 2.000 müze, galeri ve kurum Google Arts & Culture ile iş birliği yapıyor. Google Art Projector, artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak sanatseverlerin, Monet imzalı “Nilüferler” tablosunu çeşitli yüzeylere gerçek boyutlarıyla yansıtmasını sağlıyor.

Merkezi Boston’da bulunan Cuseum şirketi de geliştirdiği Museum From Home uygulamasında, artırılmış gerçeklik teknolojisinden faydalanarak, kullanıcıların resimleri veya farklı nesneleri, evlerinin duvarına sanal olarak yerleştirmelerini sağlıyor.

cuseum uygulama artırılmış gerçeklik sanat
Cuseum tarafından geliştirilen bu uygulamada, artırılmış gerçeklik adeta sanatı evinize taşıyor. Kaynak: Cuseum.

Cuseum’un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Brendan Ciecko, “Kovid-19 salgını ve dünya çapındaki müzelerin kapatılması göz önüne alındığında, sanat ve kültürün uzaktan deneyimlenebileceği alternatif bir yol yaratma zorunluluğu, hiç bu kadar acil ve önemli olmamıştı.

Willkommen, birçok müzenin daha önce sayısallaşma konusuna tereddütle yaklaştığını hatırlatıyor. Daha önce müzelerin şöyle bir korkusu vardı: Acaba sayısallaşma insanları, müzeye gitmekten soğutur mu? Ancak bu tutum artık değişmeye mahkum. Kim Paris’te geçen bir film izlediği için, Paris seyahatinden vazgeçer ki?

Yazar Hakkında

Friederike Voigt, Autodesk için İçerik Yöneticisidir ve Redshift EMEA’nın sorumlusudur. Daha önce gazetecilik yaptı. Medya yönetimi ve sanat tarihi eğitimi alan Voigt, öğrenciliği sırasında gazetecilik alanında devlet bursu kazandı, Alman Basın Ajansı (dpa) ve Cicero Magazine gibi çeşitli gazetelerde ve dergilerde çalıştı.

Profile Photo of Friederike Voigt - TR